Polikistik Over Sendromunun nedeni tam olarak anlaşılmamakla birlikte genetik etkenlerin bir neden olabileceği düşünülmektedir. Yani yakın çevresinde ve ailesinde bu rahatsızlığı olan kadınlarda polikistik over görülme veya adet düzensizliği olma olasılığı daha yüksektir. Hastaların genetik yapıları ve yaşam biçimlerindeki hareketsizlik, aşırı kiloluluk durumu hastalığı daha dirençli hale getirebilmektedir.
Polikistik over sendromunda hastanın vücudunda birçok hormonsal sorunlara neden olabilir. Belirtiler ilk başta seyrek olarak hissedilebilir. Ayrıca aşağıdaki belirtilerin biri ve birkaçı birlikte görülebilir.
Ayrıca İnsülin artışı mevcut olan kadınlarda şeker hastalığı riskini arttırmaktadır. Rahim ve meme kanseri riskinde ve kalp damar hastalığı riskinde artışa neden olduğu gözlemlenmektedir.
Polikistik Over Sendromu varlığı tanısı için öncelikle kadının adet düzeni, yaşamış olduğu bulgular sorgulanır. Ardından fiziksel muayene yapılarak vücutta kıllanma varlığı, sivilcelenme artışı gibi belirtilerin varlığı gözlemlenir. Ayrıca son zamanlarda kilo alıp almadığı sorgulanır ve vücut kitle indeksine bakılır. Hormon ve kan şekeri testleri için kan alınarak laboratuvar sonuçları gözlemlenir. Son olarak alttan ultrason yani transvajinal ultrason ile yumurtalılarda kistlerin varlığına bakılır. Eğer hasta alttan ultrason yapılmak için uygun değilse yani kızlık zarı yırtılmamışsa o vakit karından sıkışık şekilde abdomen ultrasonu tercih edilebilir. Tüm bu bilgilerin ışığında polikistik over sendromu tanısı ultrason yapılmasa dahi çok rahat koyulabilir. Genel manada kadınların %20’sinde polikistik görünüşlü yumurtalıkta inci tanesi gibi dizilmiş 8-10 tane küçük overler vardır.
Bu hastalıktan kurtulabilmek için yaşam tarzınızı değiştirmek, sağlıklı gıdalar tüketmek, kiloyu kontrol altında tutmak ve sporu hayatınızdan çıkartmamak en önemli tedavi yollarıdır.
Yaşam tarzını değiştirmek esastır. Sigara bırakmak etkili olacaktır. Sigara tüketiminin vücuttaki androjen seviyesini (tüylenme artışına neden olan) yükselttiği bilinmektedir.
Kalp dostu besinler tüketmek önemlidir. Bol tahıllı gıdalar, meyve ve sebzeler, fındık ve ceviz gibi yemişleri çiğ olarak tüketmek gerekir. Çok yağlı, tuzlu yemekler ile kızartmaları sınırlı olarak tüketmek uygun olacaktır.
Kiloyu kontrol altında tutmak için besin ve yemek tarzını düzenlemenin yanında hareket etmek ve spora önem vermekte önemlidir. En basiti günde yarım saat tempolu olarak yürümek hem kilo kontrolü sağlamada etkili olacak, hem de fiziksel kondisyonu arttıracaktır. Verilen kilolar hormon dengesini sağlanması ve adet düzenini dengelenmesinde çok etkili olacaktır.
Ayrıca ilaç ile tedaviye başvurmak gerekebilir. Gebelik düşüncesi olamayan hastalar için belirtileri azaltmak için doğum kontrol hapı başlanabilir.Bu ilaçlar yumurtlamayı geçici olarak durduran ilaçlardır. İlaçların içinde bulunan progesteron hormonu adet kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Önce adet düzensizliği sorunu çözülür. Bu aşamadan sonra tüylenmenin önüne geçilir. Tüylenmenin önüne geçmek için antiandrojenler kullanılır. En iyi yöntem ise doğum kontrol haplarıdır. Kadınların endişe duydukları konulardan biri de doğum kontrol haplarının kısırlık yapıp yapmadığı ile ilgili şüphelerdir. Doğum kontrol haplarının böyle olumsuz etkileri yoktur.
Gebe kalma isteği olan kadınlar için yumurtlamayı sağlayıcı ilaçlara başvurulur. Tedavinin etkili olabilmesi için takiplerin düzenli olarak yapılması ve gerekli ise tedavi sürecinde düzenleme yapılması gerekmektedir. Bu takipler sürecinde şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi sorunlar takip edilmelidir.
Vajinismus
Jinekoloji
Jinekoloji
Jinekoloji
Genital Estetik
Gebelik ve Doğum
Genital Estetik
Genital Estetik
Gebelik ve Doğum
Vajinismus
Jinekoloji
Jinekoloji